ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR

Atalarımızın dediği gibi ateş düştüğü yeri yakar.
Meydana gelen acı olaylar karşısında canı yananların acısı tarifsiz olur. Elbette çevresindeki eş dost ve akrabaları da bu acıya ortak olmaya çalışır.

Ancak ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR.

Kurban Bayramında Acıpayam ve çevresinde çok sayıda üzücü olay yaşandı.

Biz gazeteci olarak önemli olanlarını haber yapmaya çalıştık.

Yani maddi hasarlı ve ufak tefek kavga türü olayları dile getirmedik. Zaten oları da haber yapsak haber bültenimiz baştan sona kaza haberleri ile dolardı.

Bayramın son iki gününde Darıveren’de cinayet bir ölü.

Acıpayam Gedikli Mahallesinde bulunan köprüde trafik kazası bir ölü dört yaralı.

Acıpayam-Kelekçi karayolunda trafik kazası iki ölü üç yaralı.

Bunların yanı sıra çok sayıda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldi.

Bu olaylar incelendiği zaman yüzde 99 insan kaynaklı hatalar ön plana çıkmakta.

Ancak bun yanında değişen ve gelişen ülkemiz ile teknolojiyi de göz ardı edemeyiz.

Efendim son model cep telefonlarını cebimizde taşırken, son model araçları binerken 1950’li li yıllardan kalan yollarımızı neden yenilemiyoruz.

Mesela Acıpayam-Ucarı yolundaki Gedikli köprüsü en az 50-60 yıllık. Bu köprüyü genişletmesi çok mu zor. İki araç yan yana geçemiyor. Her iki yönden de köprüye doğru yaklaşıldığında yol aniden daralıyor.

Geçtiğimiz ay Gedikli Köprüsü için “ÖLÜM KÖPRÜSÜ OLMASIN” başlığı ile haber yapmıştım. Yetkililerimiz, önde gelenlerimiz ve siyasilerimiz hep inşallah sözleri sarfetmeye devam ediyorlar.

Peki ne zamana kadar. Bu köprünün ve yolların genişlemesi için ille de önemli kişilerin yakınlarının ölmesi mi lazım.

Gedikli köprüsünde yıllardır sayısız şekilde kaza meydana geldi. Çevre halkı bu köprüden, dar ve virajlı olan yollardan çok dertli.

GİRENİZ BÖLGESİ

Gireniz bölgesi halkının da çok dertli olduğunu her fırsatta yazdık ve dile getirdik.

Gireniz halkının en önemli iki tane isteği yıllardır devam etmekte. Özellikle siyasilerin bölgeye gelişinde hep dile getirilen şu iki istek liste başı olmaktadır.

Acıpayam-Dalaman yolunun yapılması ve Dalaman Çayının temizlenmesi.

Şimdi sormak lazım Acıpayam-Dalaman yolunun yapılması için başlayan mücadele 40 yılı geride bırakmış durumda.

DAHA KAÇ KİŞİNİN ÖLMESİ LAZIM

Acıpayam-Dalaman güzergahında sayısız kazalar meydana gelirken çok sayıda insanlar hayatını kaybederken insanlar yaralanmakta hatta sakat kalmakta.

Yine bu güzergahta yaşayan insanların bazıları doktora yetişemeden yollarda hayatını kaybetmekte.

Son yaşanan trafik kazasında iki tane can gitti. Bir ocak söndü. Acısı yıllarca süerecek.

Acıpayam-Kelekçi güzergahının dramanı en iyi bilenlerden biri de benim.

Zira aynı yolda ben de trafik kazasına maruz kaldım. Bundan dolayı bu güzergahtaki yolun durumunu çok iyi biliyorum.

Gireniz yolunun yapılması için defalarca haber yaptım. Maalesef hiç tınlayan olmadı. Söylenen hep aynı nakarat “EN KISA ZAMANDA YAPACAĞIZ” Seçim bittimi bölge unutuluyor ne yazık ki.

Şimdi bir başka önemli detayı dikkat çekmek istiyorum.

Tavas-Muğla yolu neden kısa zamanda yapıldı da 40 yıldır yılan hikayesine dönen Acıpayam-Dalaman yolu neden yapılmaz.

Bunda elbette bölge halkı başta olmak üzere yetkililer ve siyasilerinde ihmali yok mu ?

Zaman zaman bölgeye seçim çalışmaları için gelen siyasi parti temsilcileri ve milletvekilleri ile bölgeye gittim.

Ve bu yol meselesi açıldığında bölge halkının maşallahı var. Siyasilerin en kısa zamanda yapacağız sözleri üzerine hemen alkış, hemen alkış, sağolun, sağolun, yanınızdayız, yanınızdayız, bu seçimde daha çok oy vereceğiz, bu seçimde daha çok oy vereceğiz diye diye 40 yılı bitirmişler.

Ben küçücük aklımla şunu diyorum, kardeşim bir denedin olmadı, iki denedin olmadı, üç denedin olmadı. O zaman diyeceksin ki bu söz verenlere “KARDEŞİM SEÇİMDEN ÖNCE BU YOLU YAPARSAN SANA OY VAR. EĞER YAPMAZSAN SANA OY YOK. HADİ GÜLE GÜLE” demesini ne zaman öğrenecekler acaba.

Yoksa eskilerdeki gibi “Salla başı al maaşı” misali.

Her gelen siyasiye geçmiş seçimlere göre bir oy fazla çıkaralım mücadele si verirseniz. Bu yolların yapılması için daha çok beklersiniz.

Ramazan Alkan

Gazeteci