sitene türk bayrağı

   


Metin ALKAN
metin_alkan_20@hotmail.com
AFETLER (SEL, DEBREM) İLAHİ İKAZDIR
15/03/2023
AFETLER (SEL, DEBREM) İLAHİ İKAZDIR
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Allah'u Teala bazen kişiye özel imtihanlar yüklediği gibi bazen de bir topluluğu imtihan eder. Aslında Rabbimiz bizi her vesile türlü türlü aracılarla uyarır ve deyim yerindeyse kendimize gelmemiz için silkeler.
İnsan beşerdir; her an şaşabilir, azabilir, yoldan çıkabilir, yolunu kaybedebilir, nefsinin zaaflarına yenik düşebilir ve böylece hatalardan, günahlardan dolayı başına her türlü felaketler gelebilir. Allah ikazlarıyla kulunun tutumunu eleştirir, layık olduğu mertebeye yükselmesi için ikaz eder. Adaletsizlik, ahlaksızlık, seciyesizlik doğru düzeni bozar. Huzuru ve mutluluğu tehdit eder. Adaletsizlik ve ahlaksızlık her şeyi mubah kılar ki; Allah gadabını gösterir. Trafikte alkollü araç kullanmak zincirleme kazalara neden olabildiği gibi. İslam'da din ve bilim birbirinden ayrılamaz. Din ve bilim birbiriyle çatışmaz. İyi ya da kötü ne yaparsanız dünyada da öncelikle karşılığını bulursunuz. Onun için afetler, Yüce Allah'ın bir uyarısıdır.
Afetler türlü türlüdür.
Afet deyince aklımıza hemen doğal afetler gelir. Fakat bu konuda Sevgili Peygamberimiz bir hadisinde insanın başına gelebilecek farklı afetlerden bahsetmektedir. Bize İmam Suyuti Camius sağır tarafından nakledildiğinde göre Hazreti peygamberimiz şöyle demiştir;
"Aklın afeti, aklını zekasını beğenmektir.
Cesaretin afeti, azgınlıkta kullanmaktır.
Cömertliğin afeti, başa kakmaktır.
Güzelliğin afeti, güzelliği ile kibirlenmektir.
İbadetin afeti, ara vermektir.
Konuşmanın afeti, yalan söylemektir.
Hilmin afeti, ahmaklık ve zillettir."
Yukarıdaki bu afetleri küçük afetler olarak adlandırırsak bunların çoğalmasıyla da büyük afetlerin olabileceğini düşünebilmek lazım. Yaşlılarımız ne güzel söylemiştir; "Azmayın başımıza bir felaket gelecek." Bu söz geçmişten bu güne taşınan bir uyarıdır. Azgınlık, sapkınlık, aç gözlülük insanın felaketini hazırlayan şeylerdir.
Doğal Afetler ekolojik dengenin bozulmasından mı olur?
Hiç bir şey birbirinden bağımsız değildir. Doğayı da yaratan Allah olduğuna göre, ona verilecek zararı da Allah doğanın eliyle alacaktır. Biz buna ister doğal afet diyelim ister hırslarımızın sonucunda doğayı düşünmeden yaptığımız yapılaşmaların veya başka tahribatların doğaya verdiği zararın ekolojik dengeyi bozmasıyla oluşan afetler diyelim. Sonuçta hepsinin birbiriyle ilintisi vardır.
Afetlerle kavimlerin yok oluşu.
Allah'u Teala Kuran-ı Kerim'de birçok yerde doğal afetler sonucunda yok olan kavimlerden bahsetmiştir. Mesela Ankebut suresinin 40'ıncı ayetinde ; "İşte biz, onların her birini kendi günahıyla yakalayıverdik. Böylece onlardan kiminin üstünde taş fırtınası gönderdik, kimini şiddetli bir çığlık sarıverdi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmedici değildi, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı."
Nuh Peygambere uymayanları şiddetli fırtına ve sel ile nasıl yok ettiğini, dağlar kadar yükselen sular içinde Allah'a şirk koşanları nasıl yuttuğunu anlatmıştır. Aynı şekilde Hud kavmini, Lut kavmini, Ad kavmini afetlerle nasıl helak olduğunu yüce kitabımızda okuyabiliriz. Ayrıca çok yerde de apaçık bir uyarı olarak gönderilen peygambere iman etmedikleri için helak olmuşlar denilmiştir.Hazreti Peygamberimiz kara bulutu gördüğü zaman ne yapardı ?
Hazret-i Âyşe Validemizin anlattığına göre Peygamber Efendimiz rüzgâr estiğinde ve gökyüzünde siyah bir bulut gördüğü zaman korkusundan yüzünün rengi değişir, bâzen o buluta karşı durur bakar, bâzen geri döner, eve girer çıkardı. Yağmur yağdığında ise rahatlardı. Bunlar bir endişe alâmeti idi. Hazret-i Âyşe validemiz bunun sebebini öğrenmek isteyince Rasûl-i Ekrem Efendimiz: "Ne bileyim, belki bu kara bulut Âd kavmine geldiği gibi bir azâb olur. Onlar gördükleri siyah bulutu yağmur yağdıracak bir bulutzannetmişlerdi; ama o elîm bir azâb getirdi." (Buhârî, Tefsîr, 46/2; Müslim, İstiskâ, 14-16)
Yine Hazret-i Âyşe vâlidemizden şöyle bir hadîs nakledilir: Rüzgar şiddetli estiği zaman Rasûlullâh şöyle buyururdu: "Allâh'ım! Sen'den bu rüzgârın, bu rüzgarın içinde bulunan şeylerin ve Sen'in gönderdiğin şeylerin hayırlı olmasını istiyorum. Bu rüzgârın, içinde bulunan şeylerin ve Sen'in gönderdiğin şeylerin şerrinden de Sana sığınırım." (Müslim, İstiskâ, 15)
Himaye eden ve koruyan ancak Allah'tır.
İnananlar için afetler Allah'u Azimüşan'ın azametinin ve haşyetinin sonsuzluğunu ve kendi acizliğimizi gösterir. Malın, mülkün, dünya hayatının gelip geçiciliğini saniyeler içinde hissettirmesi bakımından afetlerin büyük etkisi vardır. Büyük Afetlerde bir anda oluşan birlik ve beraberlik duygusu insan olarak birbirimize kenetlenmemiz, yardım duygularının yoğunlaşması hep afetlerde oluşan Allah'ın içimizde uyanmasını istediği duyguların ortaya çıktığı zamanlardır. Geçen hafta İstanbul'da meydana gelen dolu yağışı ve denizde oluşan hortumla birlikte gelen fırtına karşısında bir vatandaşın sosyal medyadan yazdığı cümle hoşuma gitti; "Gök gürültüsünü seviyorum bize Yaradanın kim olduğunu hatırlatıyor." diyor. Büyük felaketler karşısında sığınacağımız tek merci ve korunak ancak Allah'tır. Yapabileceğimiz bir şey yok. Ancak her türlü maddi ve manevi felaketlere karşı yol bellidir. Yol Sıratimüstakim'dir. İslam'a sarılmak; adaletli olmak, ahlaklı olmak ve seciyeli olmaktır.
Ülkemizde maalesef ki çeşitli altyapı sorunları, çarpık kentleşme, küresel ısınma, bitki örtüsündeki azalma gibi sebeplerden dolayı sel ve taşkın gibi doğal afetler sıkça yaşanmaktadır. Bu sebepten, can ve mal kaybına yol açabilen bu tarz acil durumlar öncesinde, sırasında ve sonrasında yapmamız gerekenleri hatırlatmak istiyoruz.
Ra'd Suresi, 17. ayet: "(Allah) Gökten bir su indirdi de dereler kendi miktarınca çağlayıp aktı. Sel de yüze vuran bir köpük yüklendi. Bir süs veya bir meta sağlamak için ateşte üzerine yakıp-erittikleri şeyler (madenler)de de bunun gibi bir köpük (artık) vardır. İşte Allah, hak ile batıla böyle örnekler verir. Köpüğe gelince, o atılır gider, insanlara yarar sağlayacak şey ise, yeryüzünde kalır. İşte Allah örnekleri böyle vermektedir."
Sel öncesinde;
*Bulunulan yerin sele maruz kalma riskine dair bilgi sahibi olunmalıdır.
*Dere ve akarsu yataklarına yapılan binaların uygun mühendislik yöntemlerine göre inşaa edildiğinden emin olunmalıdır.
*Sel konusundaki uyarılar radyo, televizyon vb. yayın kuruluşlarından takip edilmelidir.
*Sel ve taşkın yaşanan bölgelerde, bulunan kişilerin sel sigortası yaptırması tavsiye edilmektedir.
*Aile ve afet planı hazırlanırken sel riski de göz önünde bulundurulmalı ve buna ilişkin hazırlık yapılmalıdır.
*Gerektiğinde kullanılmak üzere ev ve işyerlerinde kum, kum torbası, çivi, tahta vb. inşaat malzemeleri bulundurulmalıdır.
Sebe Suresi, 12. ayet: "Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara (boyun eğdirdik); erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Onun eli altında Rabbinin izniyle iş gören bir kısım cinler vardı. Onlardan kim Bizim emrimizden çıkıp-sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından taddırırdık."
Sel Uyarısı Yapıldığında;
*Yüksek bir yere çıkılmak üzere hazırlık yapılmalıdır.
*Dere yatağı, nehir, hendek, vadi ve kanyon gibi yerlerden uzak durulmalıdır.
*Her an tahliye olunabilecek şekilde beklenmelidir.
*Afet ve acil durum çantanız hazır ve yanınızda olmalıdır.
»Şebeke suyunun kirlenme riskline karşı evde temiz su bulundurulmalıdır.
*Uyarıların yapıldığı tarihlerde değerli evrak ve kıymetli eşyalar hazır ve yanınızda bulundurulmalıdır.
*Elektrikli ev aletleri fişten çekilmeli, sigorta ve vanalar kapatılmalıdır.
*Komşu ve yakınlara sel uyarısı hakkında bilgilendirme yapılmalıdır.
*Mümkünse, araçlar güvenli bir yere alınmalıdır.
*Evcil hayvanların güvenliği sağlanmalıdır.
Sebe Suresi, 16. ayet: "Ancak onlar yüz çevirdiler, böylece Biz de onlara Arim selini gönderdik. Ve onların iki bahçesini, buruk yemişli, acı ılgınlı ve içinde az bir şey de sedir ağacı olan iki bahçeye dönüştürdük."
Sel Sırasında,
*Sakin olunmalıdır.
*Sel bölgesi ter edilmeli ve yüksek, güvenli bir bölgeye gidilmelidir.
*Evinizden ayrılmadan önce yakın illerdeki tanıdıklara durumla ve gidilen yerle ilgili bilgi verilmelidir.
*Elektrik kaynaklarından uzak durulmalıdır.
*Sel sırasında araç içinde bulunuluyor ise, su ile kaplı yollardan gitmeye çalışılmamalıdır.
*Araçta herhangi bir arza oluştuysa, araç terk edilmeli ve yüksek bir yere ulaşılmaya çalışılmalıdır.
*Çocukların sel ve yağmur sularıyla oynamalarına izin verilmemelidir.
*Sel sularının temas ettiği yiyecekler yenilmemelidir.
*Emniyet ve istinat duvarlarından, elektrik direklerinden uzak durulmalıdır.
*Bulunduğunuz bina da gaz sızıntısı ihtimaline karşı, elektrikli alet ve ışık kullanılmamalıdır. Işık ihtiyacı pilli fenerlerle sağlanmalıdır.
Sel sonrasında;
*Sel sırasında yara alındıysa, sağlık birimlerinden destek istenmelidir.
*Tahliye sonrası, geri dönün uyarısı almadan binalara giriş yapılmamalıdır.
*Yaşlı, bebek, engelli bireyler gibi özel ilgiye ihtiyacı kişilere yardım edilmelidir.
*Binada herhangi yapısal hasar olup, olmadığı kontrol edilmelidir.
*Sigorta işlemleri için yapı içerisinde fotoğraf çekilmelidir.
*Yapı kontrolü sırasında su geçirmez ayakkabı ve pilli fener kullanılmalıdır.
*Yapıda gaz sızıntısı ihtimali karşı tedbirli olunmalıdır.
*Sel sırasında yapıda kalmış yiyecekler kullanılmamalıdır.
*Ev veya işyerindeki suların yapıya daha fazla zarar vermemesi için, sular bir an önce boşaltılmalıdır.
*Elektrik temasına karşı tedbirli olunmalıdır.
*Sel sonrası salgın hastalık riskine maruz kalmamak için kişisel hijyene dikkat edilmelidir.
*Sel suyuna temas etmiş giysi ve eşyalar çok iyi şekilde yıkanmalıdır.
*Sele maruz kalmış bölgelerde kaynağı bilinmeyen sular tüketilmemelidir. Mümkünse şişe suyu kullanılmalıdır.
*Binaya sel sırasında yılan ve benzeri zararlı hayvanlar girme ihtimaline karşı, bina kontrol edilmeli ve tedbirli olunmalıdır.
*Lağım çukuru ve kuyular, su tankları ve atık su sistemlerinin sel sonrası insan sağlığına zarar vermemeleri için yetkililerce kontrol edilmesi sağlanmalıdır. Allah CC her türlü afetlerden milletimizi İslam alemini korusun. Allah CC selamı Rahmeti bereketi üzerinize olsun. METİN ALKAN
EĞİTMCİ YAZAR


267 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ŞU AHİR ZAMANDA KIYAMET ALAMETLERİ - 31/08/2024
ŞU AHİR ZAMANDA KIYAMET ALAMETLERİ
MUHARREM AYI- AŞURA GÜNÜ ÖNEMİ VE DEĞERİ - 17/07/2024
MUHARREM AYI-AŞURA GÜNÜ ÖNEMİ VE DEĞERİ
DİNİMİZDE KUL HAKLARI - 19/04/2024
DİNİMİZDE KUL HAKLARI
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ - 18/03/2024
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
ORUÇ AYI RAMAZAN'IN ÖNEMİ - 12/03/2024
ORUÇ AYI RAMAZAN'IN ÖNEMİ
İSRA VE Mİ'8AC - 06/02/2024
İSRA VE Mİ'RAC
EBU UBEYDE BİN CERRAH - 21/12/2023
EBU UBEYDİ BİN CERRAH
ORTAASYADA ANADOLUDA BALKANLARDA AVŞAR TÜRKLERİ - 24/11/2023
ORATASYADA ANADOLUDA BALKANLARDA AVŞAR TÜRKÜLERİ
NAMAHREMDEN SAKINMAK - 29/09/2023
NAMAHREMDEN SAKINMAK
 Devamı
LİDER TARIM
 
Aktif Ziyaretçi29
Bugün Toplam289
Toplam Ziyaret6754449