Tarık Yüksel Zeren
tzeren@hotmail.com
SALGIN ve EĞİTİM
07/10/2020 SALGIN ve EĞİTİM İnsan dışa dönük
bir canlıdır. Etrafında olanlara pür dikkat takip eder de, iş kendine gelince
adeta kaçar, saklanır. Kayıtsız kalmayı seçer. Corona salgınında
da buna benzer bir yaklaşım sergiliyoruz. Hep etrafımıza bulaşma ihtimalini
düşünüyoruz da kendimize bulaşma ihtimalini göz ardı ediyoruz. Halbuki herkes
kendine virüs bulaşabilir diye düşünse, hem kendini hem de sevdiklerini daha
rahat koruyabilir. Toplumsal
olaylarda da aynı şey geçerli. Etrafımızdaki olumsuz olaylara karşı rahat tepki
gösterebiliyoruz da, iş kendine ve yaptıklarına gelince asla sorgulama
yapamıyoruz. Hep karşı tarafı suçlu,
karşı tarafı hatalı buluyoruz. Bir dönebilsek içimize, bir yüzleşebilsek
kendimizle herşeyi daha kolay çözüm bulacağız. Corona salgını
gibi, tüm dünyayı etkileyen afetlerde, Milli birlik ve beraberlik söylemlerini
çok işitiriz, hatta dillendiririzde. Nedense üstümüze düşeni yapıyor muyuz diye
pek sorgulamayız. Aslında böyle dönemlerde birlik, beraberlik kelimeleri
kullanmak doğru değil. Doğrusu; Yönetenler tedbir alır, destek sağlar, Halk ise
dayanışma sergiler. Yönetenlerin neyi
yapıp yapmadıklarını tartışmayacağım. Ben bizim neler yapabileceğimizi irdeleyeceğim. Yasakların
kalkması ile herkes, psikolojik olarak salgın bitti moduna girdi. Halbuki bu
çok yanlış. Olması gereken, yasaklar kalktı, artık ben kendi sorumluluğumu ve
sevdiklerimin sorumluluğunu almam lazım diye hareket etmeli. İnsan yakını
olduğu zaman onda virüs olma ihtimalini gözardı ediyor. Yakıştıramıyor
anladığım kadarıyla. Ama çoğu bulaş aile içinde gerçekleşiyor maalesef.
İnsanlar eski alışkanlıkları, eski hırslarını devam ettirme telaşı içinde.
"Ölen ölsün, geri kalan bize yeter" diyen bile var. Umarım böyle
olmaz. Çünkü o ölen senin en sevdiğin olabilir. Yaşlılarımızı ve kronik
hastalığı olanları uzaktan sevmeye devam etmemiz çok önemli. Bu yazıyı asıl
kaleme alma düşüncem, en büyük sorunlardan olan eğitim sorunu ile ilgili kısım.
Malum eğitimlerin çoğu okulsuz yani uzaktan eğitim. Özellikle ilk ve orta
öğretimlerde bu sistem pek iyi çalışmıyor. Çok değişik nedenlerden ötürü.
Öğrenciler yeteri kadar motive değil, veliler ise ne yapacakları konusunda yetersizler.
Bu durum, Ülke için ilerleyen yıllar çok büyük eksiklik olarak karşımıza
çıkması muhtemel. O yüzden burda çağrı yapmak istiyorum. Her eğitimci, öğretmen
hatta çoğu evinde olan üniversite öğrencileri, yakınlarındaki ilk ve orta
öğretim öğrencilerine tıpkı okuldaymış gibi ders vermeleri ve onları takip
etmeleri. Veliler ise bu konuda etrafında yardım alabilecekleri insanlardan
destek istemeleri. Şayet bunu başarabilirsek, çocuklarımıza ve geleceğimize bir
nebze katkı sağlamış olabiliriz. Bu dönem, herkesin biraz daha sorumluluk
alıp, fedakarlık yapma zamanı. Umarım sesim duyulur ve destek bulur. Buna Ülke
olarak ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
YENİDEN BAŞLAMAK - 08/08/2021 |
YENİDEN BAŞLAMAK |
GERÇEKLER ACIDIR - 14/06/2021 |
GERÇEKLER ACIDIR |
İNSAN ODAKLI YENİ DÜNYA DÜZENİ-2 NEDEN Mİ? - 07/03/2021 |
İNSAN ODAKLI YENİ DÜNYA DÜZENİ-2 NEDEN Mİ? |
İNSAN ODAKLI YENİ DÜNYA DÜZENİ-2 NEDEN Mİ? - 07/03/2021 |
İNSAN ODAKLI YENİ DÜNYA DÜZENİ-2 NEDEN Mİ? |
İNSAN ODAKLI YENİ DÜNYA DÜZENİ - 23/11/2020 |
İNSAN ODAKLI YENİ DÜNYA DÜZENİ |
SALGIN ve EĞİTİM - 07/10/2020 |
SALGIN ve EĞİTİM |
AYTAÇ'a MEKTUP - 13/08/2020 |
Merhaba Aytaç |
ALİ öldün'mü? - 01/06/2020 |
ALİ öldün'mü? |
RUH HALİMDEN YANSIMALAR - 17/05/2020 |
RUH HALİMDEN YANSIMALAR |
Devamı |